İklim Değişikliği ile Mücadele
Düşük Karbon Ekonomisine Geçişte Kalkınma Yatırım Bankası’nın Rolü

2015 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (United Nations Convention on Climate Change-UNFCCC) Taraflar Konferansı’nda kabul edilen Paris Anlaşması ile uzun dönemde ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2°C altında tutulması; ilave olarak bu artışın 1,5°C’nin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürülmesi hedeflenmektedir. SKA’lar ile iklim değişikliğinin çevresel etkisinin yanı sıra ekonomik ve sosyal etkisinin de altı bir kez daha çizilmektedir. İklim değişikliği ile mücadele ve uyum süreçleri için sağlanan finansal kaynaklara ve desteğe ihtiyaç her geçen gün artmaktadır.
Finans sektörü iklim ile ilgili risklerin finansal istikrar üzerindeki etkilerini ve iklim değişikliğinin etkilerinden kaçınmak ve karbon emisyonunu azaltmak için büyük ölçekli yatırımların gerekliliğini giderek daha iyi anlamakta ve buna yönelik finansman araçları geliştirmektedir.
2018 yılında 6 uluslararası kalkınma bankasının (Afrika Kalkınma Bankası, EBRD, EIB, İKB ve Dünya Bankası Grubu) iklim değişikliği ve emisyon azaltımı ile bağlantılı projelere sağladığı finansman tutarı 2017’ye göre %22 oranında artarak 43,1 milyar ABD dolarına yükselmiştir ve bu tutar bankaların operasyonlarının neredeyse %30’unu oluşturmuştur1.
İklim değişikliği, düşük karbonlu enerjiye geçiş ve enerji verimliliği gibi konularda farkındalığın artması ve bu konuların finansal performans üzerindeki etkisi, özellikle bankalar, yatırımcılar ve tüm finans sektörünü karar alma ve iş yapış süreçlerine bu konuları entegre etmeye itmiştir. Bu kapsamda hazırlanan ve Banka’nın kurucu imzacısı olduğu UNEP-FI Sorumlu Bankacılık Prensipleri, bu sürecin ürünlerinden biri olmuştur.
Türkiye, Paris Anlaşmasına taraf olmamakla birlikte, hazırladığı Ulusal Katkı Beyanı’na göre, sera gazı emisyonlarında 2030 yılında referans senaryoya göre %21 oranına kadar azaltım öngörmektedir. Yeni Ekonomi Programı ile güneş, rüzgâr, biyokütle, yenilenebilir enerji ve yerli kömür kaynaklarının elektrik üretimindeki payının artırılması, YEKA modeli ile bu enerji teknolojilerinin yerlileştirilmesi hedeflenmektedir. Bu hedefin gerçekleşmesi için bu kapsamdaki projelerin desteklenmesi büyük önem arz etmektedir.
1 Development banks’ climate funding at all-time high in 2018, Daphne Pslaedakis, Haziran 2019, https://www.reuters.com/article/us-climate-change-banks/development-banks-climate-funding-at-all-time-high-in-2018-idUSKCN1TE1Q8
Kalkınma Yatırım Bankası, enerji kaynaklarının kısıtlı olması ve iklim değişikliği etkilerinin günden güne artmasının ekonomide yol açtığı olumsuz etkiler ile mücadele kapsamında bir kalkınma bankası olarak üzerine düşen sorumluluğun farkındadır. Ulusal ve uluslararası platformlarda etkin bir şekilde yer alan Banka, yenilenebilir enerji ve diğer sektörlere yapılan temiz enerji yatırımlarının yanı sıra çevresel yatırımların hayata geçirilmesi sürecinde önemli rol oynamaktadır.
İklim değişikliği ile mücadele alanında doğrudan etkisinden çok, dolaylı etkisiyle dönüştürücü bir güç olduğunun bilinciyle Banka; özellikle uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşları ile yaptığı iş birlikleri ve anlaşmalarla Türkiye’nin temiz enerji potansiyelini artırmayı ve yenilenebilir enerji projelerine kaynak sağlamayı önceliklerinden biri haline getirmiştir.
2019 yıl sonu itibari ile enerji sektörüe sağlanan finansman tutarı 8.053.275 bin TL’ye ulaşmış olup, bunun 1.278.242 bin TL’lik kısmı 2019 yılı içerisinde sağlanmıştır. 2019 yılında kredi portföyünün %53’ünü enerji sektörü projelerine sağlanan finansmanın oluşturduğu görülmektedir. Banka portföyü; ulusal kalkınma hedefleri göz önünde bulundurularak; yenilenebilir enerji üretim lisansına sahip yatırımların finansmanına katkı sağlanarak; ülkemizin enerji arzının artırılması hedefleri ve fosil yakıt kullanımı ile enerjide dışa bağımlılığın azaltılması hedefleri desteklenerek şekillendirilmiştir. 2019 yılında uluslararası finans kuruluşları sağlanan kaynakların %80’inden fazlası yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerine kullandırılmıştır.
Enerji Türü |
Proje Adedi |
Kurulu Güç |
Enerji Portföy Risk Dağılımı |
---|---|---|---|
Hidroelektrik Santrali (HES) |
62 |
1.297 MW |
%45 |
Güneş Enerjisi Santrali (GES) |
160 |
196,2 MW |
%15 |
Jeotermal Enerji Santrali (JES) |
7 |
149 MW |
%26 |
Rüzgar Enerjisi Santrali (RES) |
8 |
143,2 MW |
%10 |
Biyogaz/Biyokütle |
4 |
49,8 MW |
%3 |
Toplam |
241 |
1.835,6 MW |
%100 |
Yenilenebilir enerji bu kaynak kullandırımının büyük bir bölümünü kapsamaktadır.
Kalkınma Yatırım Bankası’nın yenilenebilir enerji projelerine yaptığı yatırımlar 2019 yılı itibarıyla toplamda 241 tesisin kurulumunu içermekle birlikte, yenilenebilir enerji teknolojileriyle toplamda 1.835,6 MW enerji üretimine katkı sağlamıştır. Banka’nın bugüne kadar finanse ettiği 21 adet enerji ve kaynak verimliliği yatırımı ile enerji verimliliği sağlandığı gibi ayrıca atık ısı geri kazanımı ile 104,4 MW’lık elektrik üretimine olanak tanınmıştır.
Kalkınma Yatırım Bankası 2019 yılında finanse edilen yenilenebilir enerji projeleri ile 51,394 ton karbondioksit salımına engel olmuştur. Banka; gerçekleştirdiği iş birlikleri ve kredi kullandırdığı yenilenebilir enerji projeleri sayesinde 2019 yıl sonu itibarıyla yıllık 2,63 milyon ton karbondioksit salımına engel olmakta ve ülkemiz için yıllık 120 milyon adet yetişkin ağaç dikimine eş değer olumlu etkiyi sağlamış bulunmaktadır. Banka’nın bu alanda hedefi, 2025 yılı itibarıyla engel olduğu salım miktarını 5 milyon ton karbondioksitin üzerine çıkartmaktır.
Kullandırılan yenilenebilir enerji kredileri sayesinde bu alandaki ülke ithalatını azaltmakta etki sağlanmaktadır. Bu kapsamda Banka’nın 2006 yılından itibaren 445.527 TEP ve 5.180.551.107 kWh-yıl enerji ithalatını azaltıcı etkisi bulunmaktadır.
Kalkınma Yatırım Bankası, enerji yatırımları üzerindeki iyileştirici gücünün farkında olarak, yenilenebilir enerji, enerji ve kaynak verimliliği projelerine finansman sağlamak için uluslararası finansman kuruluşları ile kredi anlaşmaları yapmaktadır. Banka, geçmişten bugüne uluslararası finansman kuruluşları ile geliştirdiği ilişkiler sayesinde Avrupa Yatırım Bankası’ndan Dünya Bankası’na; İslam Kalkınma Bankası’ndan Alman Kalkınma Bankası’na kadar birçok kurum ve kuruluş ile Türkiye’nin düşük karbon ekonomisine geçişi adına iş birliği içerisinde bulunmuş ve bulunmaya devam etmektedir. Geçtiğimiz yıllarda yapılmış olunan uzun vadeli anlaşmalar ile yenilenebilir ve temiz enerji adına kaynak kullandırımı sürdürüldüğü gibi 2019 yılında bu iş birliklerine yenileri eklenmiş bulunmaktadır.
2004 yılından bu yana uluslararası finans kuruluşları ile yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projelerinin finansmanı için 1,97 milyar ABD doları tutarında anlaşma yapılarak kaynak temin edilmiş, 2019 yılında bu kaynaklara 250,5 milyon ABD doları yeni kaynak eklenmiştir.
Yurt dışı finans kuruluşları temin edilmiş ve 2019 yılı içerisinde yatırımcı firmalara kullandırılmış olan kaynaklara ilişkin detaylar ve hedefler aşağıda belirtilmektedir.
1
30 Kasım 2016 tarihinde 100 milyon ABD doları tutarında imzalanmış olan jeotermal enerji geliştirme projesi finansman anlaşması kapsamında 2018 yıl sonu itibarıyla 45 milyon ABD dolarının, 2019 yılı içerisinde ise yaklaşık 15 milyon ABD doları kaynak girişi sağlanmıştır.
2
Ülkemizdeki temiz enerji ve enerji alt yapı yatırımlarının finansmanında kullanılmak üzere İslam Kalkınma Bankası (İKB)’den 2017 yılında sağlanan 200 milyon ABD doları değerindeki uzun vadeli finansman ile çevresel katkı sağlayacak yatırımların finanse edilmesi hedeflenmektedir. Bu kapsamda, 2019 yılı içinde İKB Enerji Altyapı kaynağından 111,6 milyon ABD doları ile 5,6 milyon avro kaynak girişi sağlanmıştır.
3
Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği yatırımlarının finansmanına yönelik olarak Alman Kalkınma Bankası’ndan 47,9 milyon avro limitli kredi anlaşması 20 Aralık 2013 tarihinde imzalanmıştır. 2019 yılında ilgili kaynaktan 4 milyon avro tutarında kaynak girişi sağlanmıştır.
4
Japonya Uluslararası İş Birliği Bankası (JBIC) ile T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı garantörlüğünde 2015 yılında imzaladığımız 150 milyon ABD doları tutarındaki kredi anlaşması sayesinde 2019 yılında enerji verimliliği adına 45 milyon ABD dolarına yakın kaynak girişi sağlamıştır.
2019 yılında yapılan anlaşmalar
5
Asya Altyapı Yatırım Bankası (AIIB) ile Yenilenebilir Enerji ve Enerji Verimliliği projelerinin finansmanı için 200 milyon ABD doları tutarındaki kredi anlaşması 10 Aralık 2019 tarihinde imzalanmıştır.
6
KfW ile 2019 yılında imzalanan, T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı uhdesinde bulunan 13,6 milyon avro ilave alt yapı kredisi ve vadesi 40 yıla uzanan 45 milyon avro tutarındaki güneş/yenilenebilir enerji kredisine ilişkin kredi anlaşmaları ile altyapı ve yenilenebilir enerji üretimine yönelik projelerin desteklenmesi hedeflenmektedir.
Kalkınma Yatırım Bankası, geliştirdiği iş birlikleri sayesinde ülkemizin temiz enerji dönüşümüne katkıda bulunmaya devam etmek adına 2020 yılında da yeni iş birlikleri ve kaynaklar oluşturmayı hedeflemektedir.
Yenilenebilir enerjinin ülkemizde yaygınlaşması amacıyla Banka’nın attığı adımlar sadece kredi kullandırımı ile kalmamakta, uluslararası kalkınma finansmanı kuruluşları ile yapılan geliştirme projeleri ile de ülkemizde yenilenebilir enerji potansiyelinin artırılmasına katkıda bulunulmaktadır.
Dünya Bankası aracılığıyla Temiz Teknoloji Fonu (CTF)’ndan temin edilen 39,8 milyon ABD doları tutarındaki kaynak ile özel sektörün jeotermal yatırımlarının artırılması amacıyla Jeotermal Geliştirme Projesi’nin bir bileşeni olan ve yatırımcılar tarafından yapılan arama sondaj faaliyetlerindeki riskin paylaşılması için kurulan Risk Paylaşım Mekanizması (RSM), bu projelerden biridir. Projenin amacı, jeotermal enerji yatırımcılarının kaynak belirleme amaçlı kuyu delme faaliyetlerindeki jeotermal risklerini kısmen karşılayarak ülkenin jeotermal potansiyelinin değerlendirilmesine katkıda bulunmaktır. Programa dahil olan projelerde, başarısız olan kuyular için, proje bölgesine bağlı olarak kuyu maliyetleri, %40 ya da %60 oranında karşılanacaktır. Kalkınma Yatırım Bankası’nın Mühendislik Birimi, projenin uygulayıcı birimi olarak başvuru yapan firmaların projelerini analiz etmekte, iş planları, sondaj ve test programları ile çevre ve sosyal etki değerlendirme raporlarını program danışmanı ile birlikte kontrol ederek Dünya Bankası’na raporlamaktadır. Banka; yürüttüğü bu proje sayesinde Avrupa’da ve Avrupa dışında belirlenen dokuz hedef ülkede de jeotermal risk paylaşım mekanizmalarının kurulması için başlatılan GEORİSK projesine davet edilmiş ve proje kapsamında ülkemizin jeotermal risk profilinin çıkarılması çalışmasına katkı sağlamıştır.
Tüm bu yetkinliklerinin yanı sıra Kalkınma Yatırım Bankası, yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği projeleri kapsamında enerji dağıtım altyapılarının iyileştirmesi ve böylece kesintisiz elektrik dağıtımının sağlanması için projelere destek vermektedir. Bu konuda KfW’dan altyapı yatırımlarının finansmanında kullanılmak üzere sağlanan 23 milyon avro tutarındaki kredinin tamamı projelere kullandırılmıştır.
Taahhüdümüz
Yenilenebilir enerji, enerji verimliliği projelerini destekleyerek Türkiye’nin temiz enerjiye geçişine destek olmak ve enerjide dışa bağımlılığı azaltmak.
Hedefimiz
Uluslararası Finansman Kuruluşları ile yenilenebilir enerji, enerji verimliliği ve temiz enerji temalı kaynak geliştirme iş birliklerimizi artırmak. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nı gerçekleştirmek için düşük karbon ekonomisine geçiş ve iklim değişikliği ile mücadele amaçlarına hizmet eden projeleri desteklemek.
Gerçekleştirdiklerimiz
Uluslararası Finansman Kuruluşlarından 2019 yılında 250,5 milyon ABD doları değerinde yenilenebilir enerji ve enerji verimliliği kaynağı sağladık. 2019 yılı içerisinde yenilenebilir enerji, enerji verimliliği, temiz enerji ve enerji altyapısı kapsamında toplamda 214,5 milyon ABD doları kredi kullandırdık.
Banka İçi Çevresel Etki

Özel sektöre enerji tasarrufu ve karbon emisyonunun azaltımı için yapılmış olan çağrı, finans sektörünü ve bankaları da etkilemiştir. Özellikle şubesiz bankaların bu alandaki dönüştürücü özelliğinin daha etkili olması ile beraber kendilerinin müşterilerine karşı bir örnek teşkil ettiğini unutmadan hareket etmeleri beklenmektedir.
Türkiye’de bankaların iç çevresel etkilerinin kontrolü ve takibi açısından farkındalık yaratılmasına dair çalışmalar yapılmaktadır. Türkiye Bankalar Birliği’nin hazırladığı “Bankacılık Sektörü için Sürdürülebilirlik Kılavuzu”1 bankaların dolaylı etkisine yer verdiği gibi İlke 2’de açıklandığı üzere “Bankacılık Sektörünün İç Etkilerinin Yönetimi” konusuna da eğilmiştir. Kılavuzda, özellikle ekolojik ayak izine sahip olacağı düşünülen bileşenlerin belirlenerek ölçümlenmesi sonrasında düzenli bir şekilde raporlanması adına aksiyon alınmasının gerekliliği vurgulanmaktadır. Aynı zamanda bu bileşenler için hedeflerin tespit edilmesi ile değer zincirinin parçalarından biri olan tedarikçilerin de bu yönde teşvik edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.
1 Bankacılık Sektörü İçin Sürdürülebilirlik Kılavuzu, Türkiye Bankalar Birliği, https://www.tbb.org.tr/surdurulebilirlik/pdf/TBB-surdurulebilirlik-kilavuzu.pdf
Kalkınma Yatırım Bankası finansman sağlama konusundaki sürdürülebilir kalkınma performansını ve çevreci yaklaşımını Banka’nın çevresel iç etkilerini yönetirken ve değerlendirirken de sürdürmektedir. Kendi çevresel etkisinin olumlu yönde artması ve olumsuz yönde azalmasını desteklemek adına son 10 yıldır çalışmalar yürüten Banka, 2010 yılında TSE EN ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi’ni kuran ilk kamu bankası olarak ilk adımı atmış bulunmaktadır.
Kalkınma Yatırım Bankası, etkili çevre yönetim sistemi ile 2018 yılında aldığı kamu ve özel sektör finans kurumları içerisinde ilk olan Türk Standartları Enstitüsü “İklim Dostu Kuruluş” belgesini, çevreye duyarlı, karbon nötr bir banka olması sayesinde 2019 yılında da gerekli kriterleri yerine getirerek yenilemiştir.
Operasyonel faaliyetlerinden kaynaklanan olumsuz çevresel etkileri azaltan, olumlu çevre faaliyetlerini destekleyen Banka, bu kapsamda enerji, su, kağıt tüketimi, hava emisyonları, atık oluşumu, sera gazı emisyonlarını düzenli olarak izlemekte ve azaltma yönünde performansını geliştirmeyi hedefleri içerisine almış durumdadır. 2020 yılında ISO 45001 ve 9001 standartlarını Banka’ya entegre etmek de hedefler arasındadır.
Kalkınma Yatırım Bankası’nın Çevre Yönetim Sistemi İlkeleri |
|
---|---|
1 |
Faaliyet ve hizmetlerini gerçekleştirirken kullandığı/tükettiği kaynakların kullanımını ve ürettiği atıkları hizmet kalitesini düşürmeden azaltmak, |
2 |
Banka hizmetleri ve faaliyetleri kapsamında olumlu çevresel etki ve farkındalık yaratmak, |
3 |
İnsan sağlığına ve çevreye zararlı etkilerini en aza indirmek |
4 |
Oluşturulan sistemin sürekliliğini ve sürekli iyileştirilmesini sağlamak |
5 |
Çevreye duyarlı çalışmaları ve her türlü gönüllü faaliyeti desteklemek, |
6 |
TS-EN-ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Standardı’nda belirtilen şartları karşılayan, uluslararası düzeyde kabul görecek bir yönetim sistemine sahip olmaktır. |
Banka, faaliyetlerinden kaynaklanan olumsuz çevresel etkileri azaltmak, enerji ve kaynak verimliliğini artırmakta banka içinde etkili bir çevre yönetim mekanizmasının olmasının önemli bir rol oynadığına inanmaktadır.
Bu çerçevede kurgulanan Çevre Yönetim İlkeleri doğrultusunda Banka’nın çevresel etkileri yönetilmektedir. Çevre Yönetim Komitesi aracılığıyla çevresel iç etkilere dayalı sonuçlar takip edilerek etkin bir karar alma mercii oluşturulmuştur. Yedi kişiden oluşan Çevre Yönetim Komitesi’nde Komite Yönetim Temsilciliği görevi Genel Müdür Yardımcısı tarafından yerine getirilmektedir. Komite, yılda en az bir kez Yönetimin Gözden Geçirmesi toplantısı düzenlemekte ve üst yönetime raporlama yapmaktadır. 2019 yılı içerisinde ise Komite 3 kere toplanmış ve 3 karar almıştır. Banka’nın Çevre Yönetim Sistemi’ne uyumlu şekilde çalıştığının bir göstergesi de yıl içerisinde alınan bir çevre cezasının bulunmamasıdır.
Enerji ve Karbon Emisyonları Yönetimi
Kalkınma Yatırım Bankası, çevresel etkisinin önemli bileşenlerinden biri olan enerji tüketimini kontrol altında tutmak ve hedeflenen ölçüde azaltmak için sürekli takip etmektedir. Ayrıca enerji tasarrufu sağlamak ve tüketimini en aza indirmek adına bazı uygulamalar hayata geçirilmiştir. Örneğin aydınlatmaya bağlı enerji tüketimini azaltmak için Genel Müdürlük binasındaki aydınlatmalar LED’e çevrilmiştir ve mesai bitiminde otomatik olarak kapatılmaktadır.
2019 yılında Genel Müdürlük binasının İstanbul’a taşınması ile birlikte geçilen yeni düzende, aynı binayı paylaşan diğer kurumlarla ortak olan elektrik ve doğal gaz gibi enerji tüketimlerini daha verimli takip edebilmek için faaliyet gösterilen her kata elektrik hatları üzerine süzme sayaç takılması tamamlanmıştır.
Karbon Emisyonları |
2017 |
2018 |
2019 |
---|---|---|---|
Kapsam 1 |
600,2 |
557,9 |
511,9 |
Kapsam 2 |
622,2 |
546,0 |
574,9 |
Kapsam 3 |
1.934,91 |
2.015,9 |
1.132,5 |
Banka faaliyetlerinden kaynaklanan sera gazı emisyonları düzenli olarak izlenmekte ve azaltma yönünde hedefler belirlenmektedir. Her yıl o yıla ait sera gazı emisyonları TS EN ISO 14064-1 standardına uygun olarak hesaplanmakta, Sera Gazı Envanteri ve Raporu oluşturulmakta ve tüm paydaşlarla paylaşılmaktadır. Bu kapsamda yapılan hesaplamalar ve rapor, TSE EN ISO 14064-3 standardı kapsamında doğrulanmaktadır.
Aynı zamanda Kapsam 11 ve Kapsam 22 emisyonları için alınan Gold Standard ve IREC sertifikaları ile sera gazı emisyonları nötrlenmiştir. 2019 yılında Banka operasyonlarından kaynaklı karbon emisyonu Kapsam 1 seviyesinde 511,9 ton CO2e olmuş ve 2018 yılına göre %8 azalmıştır. Kapsam 2 emisyonu ise 574,9 ton CO2e olarak hesaplanmış ve geçtiğimiz seneye göre %5 artış göstermiştir. Bu artışın en önemli sebebi ise Genel Müdürlük binasının İstanbul’a taşınmasından sonra ısınma ihtiyacının klimalar ile karşılanması sonucunda elektrik tüketiminin artışı olmuştur.
Detaylı bir şekilde hesaplanan Kapsam 33 emisyonları, Banka’nın doğrudan etkisi olmayan ama faaliyetlerinde yararlandığı satın alınan ürünlerden, atıklardan, iş seyahatlerinden, konaklamalardan ve çalışan servislerinden kaynaklanan emisyonları temsil etmekte ve 1.132,5 ton CO2e değeri ile geçtiğimiz yıla göre %43 oranında azalış göstermektedir.

Kalkınma Yatırım Bankası, 8 binden fazla şirketin gönüllük esası ile sera gazı emisyonlarını ve iklim değişikliği stratejilerini kamuoyu ile paylaştıkları CDP İklim Değişikliği Programı’na 2016 yılında bildirim yapmaya başlamıştır. Şirketlerin iklim değişikliğine ilişkin risk ve fırsatlarının değerlendirildiği; strateji, yönetişim, hedefler ve performansa ilişkin sorulara cevap verildiği CDP İklim Değişikliği Programı kapsamında 2018 yılı faaliyetlerine ilişkin olarak 2019 yılında yapılan raporlama sonucunda B+ puanı alan Banka, bu alanda yapmış olduğu ve olacağı sonraki raporlamalarda puanını bir üst seviyeye taşımayı hedeflemektedir.
1 Kapsam 1: Doğal gaz, motorin, soğutucu gazlar, jeneratör yakıtı tüketimlerinden kaynaklı sera gazı emisyonlarını kapsamaktadır.
2 Kapsam 2: Elektrik tüketimlerinden kaynaklı sera gazı emisyonlarını kapsamaktadır.
3 Kapsam 3: Satın alınan mal ve hizmetler (yiyecek, içecek, şebeke suyu, damacana su vb.), yakıt ve enerji ile ilişkin faaliyetler (enerji iletimi), operasyonlardan kaynaklanan atıklar (atık su, atık yağ vb.), iş seyahatleri (otobüs, tren, uçak ile ulaşım, konaklama vb.), çalışan servislerini ve posta ile kargo gönderilerinden kaynaklı sera gazı emisyonlarını kapsamaktadır.
“Geleceğe Nefes Ol” kampanyası kapsamında 1.000 adet fidan bağışı

Kalkınma Yatırım Bankası, iklim değişikliği ile mücadele ve çevrenin korunmasına ilişkin ana konulardan olan ormansızlaşma ile mücadeleye özel önem vermekte, bulunduğu şehre katkıda bulunmayı amaçlamaktadır. Bu kapsamda Ankara’da Banka adına iki orman oluşturulmuştur. Aynı çalışmanın genel merkezin taşındığı İstanbul’da da gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir. 2019 yılında düzenlenen “Geleceğe Nefes Ol” kampanyasına dahil olan Banka, kampanya kapsamında 1.000 adet fidan bağışında bulunmuştur. Fidanların dikilmesine Banka personeli ile bizzat katılım sağlanmıştır. Kalkınma Yatırım Bankası ağaçlandırmaya destek olan faaliyetlerde yer almaya devam edecektir.
Su Tüketimi ve Yönetimi
Kalkınma Yatırım Bankası, enerji tüketiminin takibi ve yönetimi gibi su tüketimini de takip etmektedir. Genel merkezin İstanbul’a taşınmasından ötürü mevcut binanın başka bir kurumla ortak kullanılmasından dolayı Banka’nın su tüketimi binanın diğer kullanıcı kurumu ile ortaktır. Banka tarafında kullanılan suyun %100’ü şebeke suyu olup, atık sular da mevzuata uygun bir şekilde işleme alınmaktadır.
Banka’da çevre ile ilgili diğer tüm alanlarda olduğu gibi su tüketimi ve yönetimi konularında da kararlar Çevre Yönetim Komitesi tarafından alınmaktadır. Bu kapsamda, su tüketimini minimize etmek için lavabolarda bulunan muslukların sensörlü sistemle çalışması kararı alınmıştır.
Banka, elektrik tüketimlerinde olduğu gibi su tüketimlerini de takip edebilmek adına, 2019 yılında faaliyet gösterdiği her kattaki su hatları üzerine sayaç takmıştır.
Atık Yönetimi
Kalkınma Yatırım Bankası, genel merkezi bünyesinde atık yönetimini Çevre ve Şehircilik Bakanlığı “Sıfır Atık” mevzuatına uygun olarak yönetmektedir. Banka, “Sıfır Atık” proje aşamasında başlattığı atık yönetimi uygulamaları ile kamu ve özel kurumlar arasında öncülük görevini üstlenmiş bulunmaktadır.
Bu kapsamda binalardaki katlara yönetmeliğe uygun bir şekilde geri dönüşüm kutuları yerleştirilmiştir; atıklar cam, plastik, kağıt ve metal olmak üzere düzenli şekilde ayrıştırılmaktadır. Ayrıştırılan bu atıklar düzenli olarak geri dönüşüm için yetkili kuruluşlara iletilmekte ve bilgileri Bakanlık çevirim içi Entegre Çevre Bilgi Sistemi’ne (EÇBS) girilmektedir. Bu sayede atıkların hepsi geri dönüştürülerek çevreye zarar vermesi engellenmektedir.
Kalkınma Yatırım Bankası, önemli atıklarından olan kağıt atıklarını özellikle takip etmekte ve Kapsam 3 emisyonları çerçevesindeki etkisini de hesaba katmaktadır. Ayrıca Banka, atıklarını azaltmak adına farklı uygulamalar yapmaktadır. Örneğin, 2019 yılında atık miktarının azaltılmasına yönelik olarak, tüm Banka personeline sağlanan cam kupa ve bardaklar ile karton bardak kullanımı ortadan kaldırılmıştır.
Bu çalışmaların yanı sıra, Banka çalışanlarının iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik üzerine farkındalığını artırmak için gerçekleştirilen çalışmalara 2019 yılında devam edilmiş, farklı zamanlarda düzenlenen Çevre Bilgilendirme ve Farkındalık Eğitimleri’ne tüm çalışanların katılımı sağlanmıştır. Banka, faaliyetleri sonucu oluşan doğrudan etkilerin yönetiminin yanı sıra kredi sağlanan projelerin çevreye ve topluma olumlu etkilerinin artırılması ve olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik de çalışmalar gerçekleştirmektedir.
Sorumlu Satın Alma
Doğrudan etkisi olmasa da tedarikçilerinin faaliyetleri sebebi ile dolaylı çevresel ve sosyal etki yaratmakta olan Kalkınma Yatırım Bankası, tedarik zincirinin devamlılığı doğrultusunda, tedarikçilerinin seçimi konusunda gerekli hassasiyeti göstermektedir.
Tedarik işlemlerini, “Alım, Satım ve İhale Yönergesi”ne uygun olarak yapan Banka; ilgili ürün ve/veya hizmetin yurt içi piyasadan temin edilme imkanı bulunduğu durumlarda yerli tedarikçileri tercih etmektedir. Banka’nın 2019 yılındaki tedarikçilerinin %89,6’sı yerli tedarikçilerden oluşmaktadır.
Kalkınma Yatırım Bankası, tedarikçilerin sağlamış olduğu hizmetlerin çevresel ve sosyal performanslarının iyileştirilmesi amacıyla, iş sağlığı ve güvenliği, çevre, çalışan hakları gibi koşulları içeren tedarikçi davranış kuralları hazırlanması ve satın alma süreçlerine dahil edilmesi üzerine çalışmaktadır.
Taahhüdümüz
Banka içi enerji ve su tüketimini minimize etmek ve bu yönde yatırımlar yapmak.
Hedefimiz
Önümüzdeki yıl emisyonlarımızda %5’lik bir azalış sağlamak.
Gerçekleştirdiklerimiz
2018 yılına göre doğalgaz, elektrik ve su tüketimlerimizi azalttık. Atıklarımızın %100’ünün geri dönüştürülmesini sağladık.